9 Nisan 2020 Perşembe

Röportaj: ÖZGÜR CAN ÖNEY (maNga), Surge Music Türkiye İle Evde Kal



        SURGE MUSIC TÜRKİYE İLE #EVDEKAL

                  KONUK: ÖZGÜR CAN ÖNEY



 1- Basılı albümler artık dijital platformlara döndü bu ortamların hızlı tüketime yol açtığı
düşünüyor musunuz? Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz.


Bu durumun avantajları ve dezavantajları var. Avantajı nedir, çok cüzi bir fiyata milyonlarca şarkıya ulaşıyorsun bu iyi bir durum. Dezavantajı bizim zamanımızda kasetler vardı arkadaşından alır saklardın, o şarkılara çalışırdın. Bir senede 10 albüm dinlerdin, dinlediğin şeyi öğrenirdin. Ancak bu durum istemekle
alâkalı isteyen plak alıyor kaset oluyor.


2- Bu platformlar aslında amatörlerin işini kolaylaştırdı diyebilir miyiz?

Evinde müzik yapan birinin piyasaya çıkabilmek için kullanacağı en son şeyler bu platformlar bence. Bundan önce şarkı söyleyebiliyor olman lazım, bir amacının bir duruşunun olması lazım, konser verebilecek kapasitede olman lazım yani konser veremedikten sonra pek anlamı kalmıyor. Kimilerini görüyorum YouTube’da
Spotify’da acayipler ama konserlerinde bilet kesilmiyor. Mesela bizim de sosyal medyamız zayıftır. Müzisyenin asıl görevi Spotify’a YouTube’a içerik üretmek değildir.


3- Davula nasıl başladın?

Çankırı Fen Lisesi’nde yatılı okuyordum bir arkadaşım vardı ne zaman canı sıkılsa eline bir baget alır yatağa vururdu ben de çalmak istiyorum dedim ondan sonra başka bir lisedeki arkadaşlarım beni stüdyoya götürdü. Ankara’da death metal çalan bir arkadaşım vardı stüdyo kiralıyordum stüdyo saatinin son 15 dakikasında bana
davul gösteriyordu. Üniversitede cover gruplarıyla devam ettim sonra Ferman ve Yağmur’la tanışıp öyle devam ettim.


4- MaNga’da back vokal deniyor musun?

Kendi kendime söylerken iyi ama sahnede değişiyor.



5- Antroposen nasıl gidiyor? 

Öney: Herkes gibi bizde karantinadayız ve bazı şeyleri mecbur olarak erteliyoruz ve ne yapacağımızı da bilmiyoruz yani. Yeni bir parçamıza fanlarımızdan gelen görüntüler ile klip yapmayı düşünüyoruz. O görüntüleri topluyoruz. Onun dışında albüm şarkı şu zamanlarda çok zor şeyler hele ki bir araya gelmemiz. Ben kendim
açısından evden canlı yayınla alâkalı bir setup oturtmaya çalışıyorum.


6- ‘’We Could Be The Same’’ neden dijitalde yok diye pek çok kişi soruyor sen ne desin
bu konuda.


Sanatçılar cd’ye kaydedilmiş bir parça yapacakları zaman plak şirketleriyle şöyle bir anlaşma yaparlar ve orda güneş sistemi dahil olmak üzere platformlardaki tüm yayın hakları plak firmasına aittir diye bir anlaşma yaparlar. Biz şarkıyı cd’ye okuduktan sonra şarkı bizden çıkıyor. Bir de Eurovision parçamızda hem TRT hem de
o zamanki plak firması işin içinde.


7- Eurovision için TRT’ye üç parça veriliyor diye biliyorum kalan iki parça We Could Be The Same’in farklı düzenlemeleri miydi yoksa başka parçalar mıydı?

Run ve All We Need Is Everyone’dı ondan sonra seçici kurula gidiyor ve orda ortak bir karar alınıyor ve çoğu zaman grubun seçtiği şarkıyı kabul ediyorlar ortak kararla We Could Be The Same’i seçtik.Run parçamızı Fly To Stay Alive olarak yayımladık,All We Need Is Everyone'da Eriyorum Nihayete oldu. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder