13 Nisan 2020 Pazartesi

Röportaj: CENK ÜNNÜ (PENTAGRAM), Surge Music Türkiye İle Evde Kal


          SURGE MUSIC TÜRKİYE İLE #EVDEKAL

                          KONUK: CENK ÜNNÜ






1-Merhabalar, karantina günleriniz nasıl geçiyor?

  Zor geçiyor, ben evde kalmaya pek alışkın değilim sürekli derslerim var dışardayım normalde ancak artık evden idare ediyoruz ve maalesef kaybettiğimiz arkadaşlarımız oldu bu sene hiç iyi geçmiyor umarım bundan sonrası daha iyi olur.

2- Onur Akça ile yaptığınız yayında yarım kalan bir albümden bahsettiniz bundan biraz bahseder misin?

  Gruba yeniden dahil olan arkadaşlarımızla birlikte yeni bir albüm planı hep aklımızdaydı tam hayata geçirelim derken virüs patladı ve yarım kaldı. Öncelikli üç parça kaydetmeyi hedeflemiştik davul kayıtlarını ben bitirdim gitar kayıtları olacaktı ki karantina başladı.Çok içimde kaldı ama çıkacak sonuçta biraz sabır gerekiyor.

3-Yeni albümde sadece Gökalp Ergen’i mi duyacağız yoksa Murat İlkan ve Ogün Sanlısoy olacak mı?

  Tüm herkes olacak bu konuda vokalistlerimiz boldur belki Hakan’da söyler. Bazı şeyler kayıt ortamında çıkacak sürpriz olacak çoğu şey. Tarkan ve Ozan stüdyodalar zaten şu işler çözülür çözülmez kayıtlara yeniden başlayacağız. Demir’in de katkısı olacak ya burada kaydedecek ya da Amerika’dan çalıp gönderecek.




4-Pentagram’ın çoğu ülkede kopya albümler sattığını biliyoruz ve pek çok kişi şunu söylüyor ‘’Pentagram Amerika’da kurulsaydı dünya çapında olurdu’’ diye sen bu konuya katılıyor musun?

  Ben böyle düşünmüyorum o zaman bizim müziğimizdeki etnik yapılar ve doğu ezgileri olmazdı farklı bir Pentagram olurdu. Fakat tabii ki daha çok bu tanınmak isterdik b işin asıl pazarı yurtdışında olduğu içiin ve bizim çıkış noktamız da İngilizce olduğu için ilk albümlerimizde hep İngilizce en genç ve verimli zamanlarımızdaydı. Ancak hem İngilizce Hem de Türkçe’ye devam. Bak bir ipucu daha verdim.

5-Yurtdışında daha çok çalmak isteriz demiştin bu konuyu biraz açabilir misin?

  Bunu kişisel olarak söylemiştim ancak Aralık’ta üç yurtdışı konseri verdik ve tadı damağımızda kalıyor yani. Bazı şeyler daha iyi daha profesyonel oluyor yeni dinleyicilere ulaşıyorsun bunlar keyifli şeyler. Her zamanda mümkün olmuyor kalabalık bir kadroyuz o zaman masraflar da çok oluyor.

6- Wacken’ı sormak istiyorum nasıl bir deneyimdi?

  Unutamadığınız konserler var mı dense aralarında Wacken’ı saymak gerekiyor. Çok güzel bir saatte çıktık, müthiş bir kalabalığa çaldık aynı anda başka bir sahnede de başka bir grup oluyor aynı anda başlıyor yarısında başka bir grup çıkıyor çok iyi bir organizasyon zaten. 2002’de çıktık biz o dönemler yurtdışı firmamızın değiştiği ve bize olanak sağlanan zamanlardı. Unutamıyorum çok güzel zamanlardı imza kuyruğuna giriyorsunuz herkes sizden imza istiyor fanlarla tanışma konuşma yeri var o kadar düzenli ve sistemliki gençken hayranı olduğun gruplarla aynı sahneyi paylaşıyorsun, oturuyorsun muhabbet ediyorsun, birlikte yemek yiyorsun bunları yaşadık çok güzel hisler bunlar. Accept’in solisti Udo ile orda tanışmıştık benim için çok değerlidir.

7-Organizasyon anlamında Avrupa ile ülkemiz arasında farklar neler?

  Ülkemizde de çok iyi festivaller yapılmaya başlandı özellikle son on yılda. Umut Kuzey’in Milyon festivallerini RockOFF’u, Headbanger’s Weekend’i saymadan geçemeyiz. Rock’n Coke vardı eskiden çok iyi yabancı ve sponsor desteği alıyordu keşke tekrar devam etse ve keşke daha çok festivaller olsa ülkemizde genç aç bir nesil var çünkü. Eksikleri nedir dersen ufak tefek altyapı eksiklikleri vardı işte tuvalet ve yemek konusunda. Ses sistemleri gayet güzel biz son zamanlarda çok memnun olmaya başladık.




8-Hakan Utangaç’ın hazırladığı semazenli bir görsel var bizce değil ancak soruluyor albüm kapağı mı diye albüm konusunda oraya kadar gelindi mi?

  Hakan bu konuda çok çalışıyor ancak albüm kapağı o değil öyle bir görsel hazırlamış ben çok beğendim ama güzel şeyler hazırlıyor yine belki seçenekler arasından seçmemiz gerekecek bilmiyorum belki bir konsept bir hikâye çıkabilir. Bizim albümlerde bir şeyler yaptıkça taşlar yerine oturuyor. Bir parça diğer bir tarafa geçebiliyor. Albüm konusunda bu ay sonun önden üç parça yayınlayacaktık teker teker ya da toplu bir şekilde.

9-Dijital platformlarda müzik dinlerken yeni çıkan bir albümde şarkıları tak tak geçip hemen albüm kötü ya da albüm iyi diye yorumlar yapıyorlar tabii eskiden bu böyle değildi sence son yıllardaki bu durum müziğin ruhuna aykırı mı?

  Artık her şeye ulaşmak daha kolay biz eskiden bir kaset alıp baştan sona dinlerdik parça geçme şansında yoktu o kaseti bitirirdik beğenmesek bile yeniden dinlerdik. Şimdi parça kulağa hoş gelmesi yetiyor ne ismine bakılıyor ne de kimin ne çaldığına bakılıyor. Bir öğrenci Ozzy’nin yeni parçasında ilk duyurduğu parçayı dinlemiş çok kötü bir parça demişti ben de ona bir daha dinle dedim bu sefer a güzelmiş dedi ve bir şans daha verdi belki o albümün içinde olsaydı hiç öyle bir şans vermeyebilirdi. Biz de albümü nasıl çıkaracağımız konusunda nasıl yol izleyeceğiz tam bilmiyorum ama bu albüme çok güveniyorum.




10- Pentagram ve Trail Blazer albümleri speed thrash türünde ve neredeyse ara vermeden gelen albümler bu albümler sonrasında beş senelik bir aranız var bu sürede Pentagram’da neler değişti?

  Bir kere vokalist değişti, soundlar değişti, dünya ve dünyanın sorunları değişti bizim beslendiğimiz müzik tarzları şeyler değişti, tecrübelerimiz arttı Türkiye’ye gelen sistemler değişti. İlk albümleri yaptığımız zaman bizim olmak istediğimiz gruplar var Metallica ve Slayer baştaydı ilk albümlerimiz onlar benzedi ve istediğimiz de oldu aslında ve biraz da yurtdışında tanınmaktı amacımız oldu da ilk albümden parçalar yurtdışından radyolarda çaldı çok olumlu mektuplar geldi. İkinci albümden sonra yurtdışına gittik biz ve bize bu topraklardan biraz daha beslenmemiz gerektiğini bize hissettirdi biz tamamen belli bir grubu kopyalayıp bir şey yapmaktansa kendi kimliğimizi de müziğimize yansıtmamız gerektiğini hissettik bir şeyin aynısını yapmakta sorun yok ama aynı şeyi hep yaparsan bu hiçbir şey ifade etmiyor. Bu büyük tepkide gördü Anatolia çıktıktan sonra bizi çok eleştirenler hatta küfür eden arkadaşlarımız oldu ama sonra onlar da bizi anladı. Ben tüm arkadaşlara içlerinden nasıl geliyorsa öyle müzik yapmalarını tavsiye ediyorum.

11-30.Yılın Hikayeleri’nin devamı gelmeye devam edecek mi?

  O kadar çok materyel varki Hakan sağolsun onları hazırlıyor ikinci bölüm aslında bitti ama çok uzun oldu Hakan hangilerini çıkarsam diye düşünüyor. Bir de görüntülerin hepsi farklı formatlarda kayıt altında ve onları günümüz sistemlerine dönüştürmekte sıkıntılı olabiliyor. Bu belgeseller üçüncü bölüme de gelecektir ki zaten Anatolia ve sonrası ondan sonra başlıyor. Daha 1995 deyiz.

Pentagram 30. yıl hikayeleri bölüm-1 : https://www.youtube.com/watch?v=BpxJxQrxnFk

12- Yeni albümde speed thrash esintileri olacak mı?

  Tabii ki olacak. Pentagram’ın özeti gibi bir albüm olacak.

13- Dönemdeki Malzeme sıkıntıları nasıldı?

  Davul bulmak çok zordu en başta yani biz ilk albüm için Hakan’la ev provası yapıyorduk sürekli işte ben dizime vura vura çalıyordum o amfiye takmadan çalıyordu sonra düğün salonundan bir davul kiralayıp eve getirip sessiz sessiz çalmaya çalışıyorduk o zamanlar susturucu yoktu tabii. İstanbul’da iki stidyo hatırlıyorum paramız oldukça gidiyorduk malzeme yoktu. Zaten paramızda yetmiyordu. Mesela araya keçe takmayı bilmiyorum diye zili kırmıştım o zamanlar çok sert çalıyorduk. Zor ama çok zevkli günlerdi bir şeye zor ulaşmak kolay bulamamak işin zevkli kısmı parayı basıp aldığın zaman çok tadı çıkmıyor sanki onun. Aynı müziğe ulaşmak gibi bir kaset siparişi verip onun bir hafta sonra gelmesini o kadar bekler ve o kadar zevkle dinlerdik ki onun gibi bir şey ne kadar zor ulaşmak o kadar güzel oluyor sanki. Kedime er yeni ürün aldığımda o kadar mutlu oluyordum ki. Bir kere Cahit Berkay anlatmıştı Türkiye’de iyi gitarlar yok ve yurtdışına çıkarken havaalanında yazdırmak zorundasın, yanlarına çok kötü bir gitar alıp gidiyorlar gelirken de o götürdükleri gitarı orda bırakıp yeni aldıkları gitarı getirdiğini söylemişti.

14- Moda Sineması konseri hakkında ne dersin?

  İlk defa kâra geçebileceğimiz bir konserden zararla dönmüştük. Ama mutlu olduk çok kalabalıktı.

15- Müzik dinleyicileri ve bizlerden ne bekliyorsunuz?

  Yapanlardan üretmelerini bekliyorum dinleyenlerden de üretenlere destek olmalarını bekliyorum.












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder