29 Nisan 2020 Çarşamba

Röportaj: BERK KÖKTÜRK (MOLESTED DIVINITY)



1- Öncelikle merhabalar. Karantina günlerinde neler yapıyorsunuz? Vaktinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

  Merhabalar. Karantina günlerinde aslında herkesten farklı bir şey yapmıyorum. Bol bol müzik dinliyorum, stick control çalışıyorum, oyun oynuyorum. İşim gereği bazı günler devlet kurumlarına gitmem gerekebiliyor. En büyük eğlencem şu sıralar yeni çıkan albümleri ve yeni gruplar keşfetmek.Bu şekilde geçiyor karantina günlerim.

2- Müzik hayatı dışındaki hayatınızı bize anlatabilir misiniz?

  Müzik hayatı dışında gayet memur hayatı yaşıyorum diyebiliriz. Hafta içi 9-6 çalıştığım bir işim var. Hafta sonlarımın tatil olması benim için önemli bir avantaj. Aynı zamanda davul dersi de vermekteyim. Bütün hafta sonlarımı öğrencilerime ve gruplarıma ayırabiliyorum. Onun dışında mümkün olduğunca arkadaşlarımla vakit geçirmeye çalışıyorum ve evde olup uyumadıgım zamanlarda genelde bilgisayar oyunu oynuyorum.

3- Metal müzik dinlemeye nasıl başladınız ve ilk etkilendiğiniz müzisyen / gruplar kimlerdi?

  Metal müzik dinlemeye 12-13 yaş civarlarında başladım. Çevremde metal müzik dinleyen hiç kimse olmadığı için birilerinden etkilenmekten önerilerle ilerlemekten çok kendi yolumu kendim çizmeye çalıştım bu konuda. Metallum ve rockbox tarzı sitelerden sürekli yeni grup keşfetmeye çalışıyordum. Beğendiğim grupların diskografilerini indirerek bütün işlerini dinlemeye çalışıyordum. İlk etkilendiğim, gerçekten ilk dinlemede "ne oluyor lan?!?!"; dediğim üç grup Slayer ve daha sonrasında extreme metale beni hızla iten Behemoth ve Marduk idi. Bu grupları da keşfetmem davula başlamamla paralel ilerliyordu aslında ve beni inanılmaz derecede heyecanlandırıyordu. Müzisyen olarak da tabii ki kendi enstrümanım olan davulcular beni en çok etkileyen müzisyenler oluyordu. Dave Lombardo'nun ve Behemoth'un davulcusu Inferno'nun gerçekten davul çalarken ki stilimin oturmasında çok büyük rol aldığını söyleyebilirim.

4- Davula başlamanızdaki ana etkeniniz nedir/kimdir? Çalmayı nasıl öğrendiniz? Başka bir enstrümanla ilgileniyor musunuz/ilgilendiniz mi?

  Davula başlama hikayem biraz komik aslında... Davulla hiç alakası olmayan eline baget bile almamış biriyken kuzenlerimle birlikte Guitar Hero oynamak için bir cafeye gitmiştik, oyunu da ilk kez oynayacaktım, 12 yaşındaydım sanırım o zaman. İkisi elektro gitar ve bass gitarı aldılar bana da davul çalmak kalınca oturdum setupın başına. İlk şarkı beginnerla başladıktan sonra sonraki 5-6 parçada yükselterek hard-expert çalabiliyordum, ve inanılmaz keyif alıyordum. Aynı günün akşamı aileme davula başlamak ve ders almak istediğimi söyledim. Bir hafta sonra davul dersi almaya başladım. 3 ay kadar ders aldıktan sonra dersi bıraktım ve kendi ev çalışmalarım ve stüdyo çalışmalarımla devam ettim öğrenmeye. Çok fazla izledim ve kısıtlı zamanlarımda sürekli her fırsatımda çalışmaya çalıştım. 1-2 sene kadar neredeyse sadece evde yastıklarla çalıştım diyebilirim. Davul dışında çalıyorum desem ayıp olacak kadar piyano çalıyorum. Kısa bir dönem onun da eğitimini almıştım.


Molested Divinity- Depths of Chaotic Existence : https://www.youtube.com/watch?v=i74b4Qq0qY0


Molested Divinity (Telwe Ankara) : https://www.youtube.com/watch?v=V7hJue49uT0

5- Molested Divinity maceranızın nasıl başladığını, Depths of Chaotic Existence demonuz yayınlandıktan sonra grubun nasıl daha büyük kitlelere ulaştığını ve label sürecine girdiğinizi anlatabilir misiniz?

  Ben stüdyoda davul çalan kendi halinde biriydim ve bu beni artık bunaltmaya başlamıştı. Arkadaşlarımla kurduğumuz çaldığım gruplar olmuştu tabii ama albüm kaydetmek büyük konserler vermek istiyordum ve bunun için ciddi bir grupta çalmam şarttı. Artık davulu neredeyse bırakma raddelerindeyken Emre Üren'den (Decimation) bir mesaj geldi. "270 bpm civarı brutal death metal yapmak gibi bir fikrim var çalmak ister misin?" yazıyordu aynen. Benim için Türkiye'deki en iyi death metal grubu tartışmasız Decimation olduğu için o zamanlar bu adamlar birlikte müzik yaptığım insanlardan çok uzak, benim idolüm olan insanlardı benim için. Teklifi tabii ki kabul ettim ve Molested Divinity maceram bu şekilde başlamış oldu. 5 bucuk dakikalık ilk 1 dakikasından sonrası tamamen doğaçlama olan bir youtube videosu paylaştık ve o videodan sonra 3 plak şirketinden teklif geldi. Biz de bizim için en iyisini seçip (Show No Mercy Records) ilk albümümüzü kaydetmiş olduk. İnanamadığımız bir biçimde dünya çapında ilgi gördü albüm. Çoğu metal müzik inceleme sitelerinde yılın en iyi brutal death metal albümü seçildi. Zaten sonrasında da Amerika'nın en büyük bdm labellarından olan New Standard Elite bizimle çalışmak istediğini söyledi ve onlarla anlaştık ikinci albüm için.

6- Molested Divinity dışında geçmişte ve şu anda içerisinde bulunduğunuz gruplar ve projeleri bize anlatır mısınız? Yeni materyalleriniz yayınlacak mı yakın zamanda?

  İlk grubum Absunison isimli yakın arkadaşlarımla kurulmuş bir gruptu. Behemoth, Amon Amarth, In Flames, At the Gates gibi grupları coverlıyorduk. Sonrasındaki şu anki grubumun da gitaristi olan Onurla birlikte çaldığımız Saligia isimli bir grubumuz vardı. Burada kendi bestelerimizi de çalıyorduk. İlk sahnemi bu grupla almıştım 2012 senesinde. Raven Woods ile 2012 barda sahne almıştık. Cidesphere'da ve Raven Woods'ta kısa sürelerde bulundum, kişisel sebeplerim yüzünden ayrılmak durumunda kaldım gruplardan. Şu an aktif olarak Molested Divinity, No Relics, Shrine of Denial ve Decimation ile çalıyorum. MD ile zaten albumumuz yayınlanalı 1 ay oldu. No Relics ile bir single kaydettik yakın zamanda mix mastering işlemleri bittikten sonra o yayınlanacak ve salgın bittikten sonra en kısa sürede albüm kaydına başlayacağız, pek çok yeni parçamız bitti ben gruba girdiğimden beri. Shrine of Denial eski grubumdan Onur'la kurmuş olduğumuz grubumuz. Şu an 4 parçamız her şeyiyle tamamlanmış durumda, salgın bittiğinde aynı şekilde en kısa zamanda parçalarımızı bitirip kayda girmeyi planlıyoruz. Decimation'da işler çok karışık...

7- Mayıs 2020'de yurtdışı turuna çıkmayı planladığınız ülkeler hangileriydi? Pandemi sonrasında tura başlayacak mısınız?

  Toplamda 14 Avrupa ülkesi vardı, tek tek saymayayım... Turumuz ileriki bir tarihe ertelendi iptal olma durumu yok. Salgın ortadan kalkıp hayat normale döndüğü zaman biz de kaldığımız yerden turlara ve konserlere devam edeceğiz.



Molested Divinity - Unearthing the Void (Albüm) : https://www.youtube.com/watch?v=NaoDekfjQQ4


8- Molested Divinity - Unearthing the Void albümünüz yaklaşık 1 ay önce yayınlandı. Hayranlarınızdan nasıl geri dönüşler aldınız?

  Herkes ilk albüme göre çok daha karanlık, agresif ve oturaklı bir albüm olduğunu söylüyor. Ben de aynı fikirdeyim. İlk albümden bu yana kendimi daha da geliştirmiştim ve en önemlisi kayıt heyecanımı yenmiştim. Hem kendi adıma hem de grup adına çok daha iyi bir iş çıkardığımızı söyleyebilirim ben de ilk albüme göre.

9- Unutamadığın konser anılarını bizimle paylaşır mısın?

  İlk üç favorimi yazayım... Birincisi kesinlikle İzmir'de çalarken sahneye çıkan seyircilerden birinin davulun önündeki cama doğru dengesini kaybedip düşmesi ve bütün davul setinin üstüme yıkılması. Böyle bir şey ne başıma gelmişti ne de bir davulcunun başına geldiğini gördüm bu zamana kadar bu baya iyiydi. Kuduruk seyirciyi severiz her zaman. İkincisi bir konserlik Suicide maceramda Erkan abinin sahnede bana teşekkür etmesiydi. Üçüncüsü de 2019 yılında İstanbul'da Ulcerate ile birlikte çaldığımız konserde Anıl'ın sarhoşken bana bira içirdiğini zannedip bütün bira bardağını üstüme boşaltmasıdır. Ağzım orada değildi kankacım...

10- Metal müzik dışında dinlediğin ve çaldığın türler nelerdir? Bizimle bunlardan 5 favorini paylaşabilirsen seviniriz.

  Yunan müziklerine ve 70-90 arası türk rockına, türk sanat ve halk müziğine bayılırım. Kaliteli rap parçalarını da zaman zaman dinlerim. Zaman zaman çok alakasız yavaş, duygusal şeyler dinlediğim de olur açıkcası. Zeki Müren, Stelios Kazantzidis, Cem Karaca, Erkin Koray ve Eleni Vitaliyi de favorilerim olarak söyleyebilirim bu bağlamda. Çaldığım türlere gelecek olursak da açıkcası extreme metal dışındaki şeylerin bana pek de tat verdiğini söyleyemem. Bir dönem swing caz, bossa nova ve samba gibi latin ritimlerinin üstüne gittim fakat öğrendikten sonra sadece provalarda gitaristlerim tonlarını çekerken çok ses yapmamak adına çaldım sadece.

11- Decimation teknik brutal death metal türünde ülkemizden çıkan en önemli gruplardan biri. Ancak 2014 yılından beri albüm haberi alamadık. Çalışmalarınız olacak mı ilerleyen zamanda?

  Decimation benim davula başladığımdan beri gerçekten çalmanın hayalini kurduğum tek gruptu. Grubun en davulcusu olmamla birlikte her zaman en büyük fanı oldum. Ben gruba girdikten sonra dağılması benim için çok büyük talihsizlik oldu tabii. Umarım eskisi gibi bir araya geliriz ve kaldığımız yerden devam ederiz. Benim de müzik hayatımdaki en büyük isteklerimden biri bir Decimation albümünün altında imzamın olması.

12- Ankara'daki ekstrem müzik sahnesine hardcore punk türündeki grubunuz No
Relics ile getirdiğiniz yenilikler nelerdir? Kitlenizi bize anlatabilir misiniz?

  Açık konuşmak gerekirse ben bu tarza çok hakim biri değilim o yüzden ne gibi yenilikler getirdik bunu grup arkadaşlarım ve dinleyicilerimiz benden daha iyi yanıtlar diye düşünüyorum ancak, ben kendi tarzımla çaldığım için parçaları rifflerimizin altında daha agresif ve hızlı davullar olunca bu bizi hardcore grindcore arasında bir yere koyuyor. Benim gruba dahil olmamla birlikte genel olarak soundumuz daha sert bir hal aldı. Bu da bizi diğer gruplardan sıyıran bir etken olabilir. Kitlemiz neşeli, eğlenmesini bilen hafiften de kafayı kırmış arkadaşlardan oluşuyor. No Relics sahnedeyken sahnede bayrak sallayan, bizimle birlikte parçaları söyleyen 7-8 tane daha insan görebilirsiniz. Pitte herkes birbirini tokatlar zaten. Mükemmel bir kitlemiz var.


13- "Birlikte sahne almak hayalim." dediğiniz grupları bizimle paylaşır mısınız?

  Bu sorunun cevabı bitmek bilmez ama en çok istediğim 5 grup; Hate, Hideous Divinity, Deathspell Omega (keşke konser verseler de izlesek, birlikte çalmasak da olur), Marduk ve Azarath.

14- Geçtiğimiz yıl Suicide ile bir konserde sahne aldınız. Nasıl hissettiniz o konserde?

  Tek kelime, mü kem mel!

15- Son olarak Berk Köktürk dinleyicilerinden ve takipçilerinden neler bekliyor?

  Shrine of Denial ve No Relics ile yakın gelecek için çok güzel planlarımız ve yapmakta olduğumuz işler var. Black-death metal, hardcore ve blast beat seven arkadaşları çok mutlu edecek şeyler bekliyor.







RÖPORTAJ: PELİN ERDEMİR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder