20 Nisan 2020 Pazartesi

Röportaj: KORHAN KODAMAN (SAHTE RAKI), Surge Music Türkiye İle Evde Kal

SURGE MUSIC TÜRKİYE İLE #EVDEKAL


KONUK: KORHAN KODAMAN (SAHTE RAKI)



 1-Merhabalar, evde kaldığımız bu günlerde vaktinizi nasıl geçiriyorsunuz?

Durumun pozitif taraflarına odaklanmaya çalışıyorum çünkü bu sene başı itibariyle fazlasıyla olumsuzlukla dolduk. İlk defa bütün dünya bir olay karşısında aynı cephede en azından böyle bir olumlu tarafı oldu. Sahte Rakı’yla konser programımız çok yoğun devam ediyordu kurulduğumuz günden bu yana 2-3 hafta üst üste konsersiz geçirdiğimiz bir zaman olmadı tabii şu aralar uzun süredir sahnede yokuz o müzikal açlık beni evde biraz daha müzikle uğraştırmaya başladı. 


2- Korhan Kodaman müzik hayatı dışında neler yapıyor.

Aslında makine mühendisiyim mekanik konstrüksiyonlu cepheler yapan bir firmamız var iyi de arkadaşlarım uzun soluklu devam ediyoruz. Genellikle otel, hastane, rezidans gibi yapıların cephelerini yapıyoruz. Kızımla fazla vakit geçiriyorum.


3- Sahte Rakı nasıl başladı?

2005 yılından beri bir arada olan ve çok yakın dostların bir arada olduğu bir grup. Gruptaki herkes müzik dışında hayatını idame ettiriyor. Konserler dışında da sürekli beraberiz ve birlikte vakit geçirmekten büyük keyif alıyoruz bizi bu kadar enerjik ve pozitif tutan bence bu kardeşlik bağı.


Sahte Rakı - Seni Çok İstiyorum (Split Blues Festival) : https://www.youtube.com/watch?v=5PjZ6opULw4

 Sahte Rakı - Aklımı Senden (Ağaç Ev) : https://www.youtube.com/watch?v=ZAkq19xAFxo


4-Türkiye’de çok eşi benzeri olmayan bir türde devam ediyorsunuz neden blues?

Blues müzik gösterişsiz bir müzik, sade bir anlatımı var. Hüzün kelimesinden geliyor 1900’lerin başında siyahilerin acılarını ve gündelik sıkıntılarını anlattıkları bir müzik tarzı ve genellikle majör dizilimler üzerinden ruh bulan bir müzik yani sıkıntılı anlatımları bile pozitif bir anlatım çerçevesinde sunan bir müzik bizde kendimizi bu pozitif anlatımlarla özdeşleştiriyoruz. Müziğin sade ve yalın olması sanırım bizi en çok etkileyen tarafı. Onun dışında gruptaki herkes farklı türlerle de ilgileniyor mesela mızakacımız Dinçer False in Truth’ta bas gitar çalıyor, Can’ın projeleri var benim solo projem daha alternatif rock’a daha yakın ama hepimizi bir arada tutan blues müzik oluyor. Şöyle bir güzel tarafı var blues müzikte canlı çaldığım bir parçayla başka bir konserde canlı çaldığın parça tutmaz çünkü o ara kim solo atacak kim doğaçlama yapacak belli olmaz tamamen sahnedeki enerjiye bağlı ve o doğaçlama kimi zaman 4 bar olur kimiz zaman 8 orada pozitif bir gözle geçtiğin temas yeter ve keyfince çalar. İşi keyifli kılanda bu.


5- Sahte Rakı’da insanı alıp götüren hareketlendiren bir ruh var senin bu konuda gözlemlediğin neler oldu dinleyici kitlesinde?

Ağaç Ev’de olsun diğer konserlerde de bizi takip eden kemik kadroyla konserin başından sonuna çok güzel bir enerjiyle gidiyoruz. Mesela ilk defa gittiğimiz şehirler oluyor o zaman biraz çekinerek çıkıyorum hani ilk defa çalıyoruz seyirci bizi tanımıyor yakalayabilecek miyiz diye ve her defasında ilk parçada seyirci bize katılıyor. Taksimde tramvayın arkasına vagon takıyorlardı biz o vagonda çalarak İstiklal Caddesi’ni geziyorduk orada yabancı parçada çalıyorduk binbir türlü insan var orda biride çıkıp bu ne arkadaş! dese ama I Feel Good çalıyoruz meydana geldiğimizde insanlar dans etmeye başladı iki amca Ankara Havası oynamaya başladılar. O gece grubun internet sitesine mesaj geldi çocuğumun müziğe olan ilgisini ilk defa farkettim bir konserinize getirmek istiyorum diye. O konserlerden sonra farkettim ki gerçekten mucizevi bir müzik yapıyoruz 7’den 70’e her tarzda ve farklı kitleden insanı kucaklayabilen bir müziği yapıyoruz.


Sahte Rakı - Everybody Needs Somebody (Taksim Tramvay) : https://www.youtube.com/watch?v=Av0s1qRBW6s

 
6-Konserlerinizde genellikle yabancı parça ağırlıklı çalıyorsunuz hiç kendiniz yabancı bir parça yazmayı düşündünüz mü?

Aslında yabancı parça ağırlıklı olması çaldığımız tarzda Türkçe parçaların az olmasından kaynaklı. Mesela Barış Manço’dan sadece Kara Sevda’yı evirip kullanabiliyoruz. Yavuz Çetin çalıyoruz. Aslında yabancı ağırlıklı çalıyor olmamızın sebeplerinde elimizdeki malzemenin az olmasından kaynaklanıyor. İngilizce konusunda bir şeyler yapma planımız var.


7-Türkçe sözlerle Blues müzik çok eşleşmiyor aslında bunu nasıl yaptınız?

Benim de ilk sahne almaya başladığımda sürekli düşündüğüm bir durumdu bu biraz inanmak lazım. Bir şekilde sanırım bunu başardık eski eserlerden çok başarılı örnekler de var çok başarısız da. Hani diyorlar ya bir şeyi ifade etmenin 30 farklı yolu var işte orda en çok yakışanı koymak lazım denemek, uğraşmak lazım bunu kullanıp dilimizin avantajlarını kullanmak lazım.


8- Mart ayında biri cover olmak üzere 3 parçalık bir EP yayımladınız sanırım burada en çok dillere dolanan parça Hekimoğlu coverı oldu, nasıl karar verdiniz bu coverı yapmak kimin fikriydi?

Fikir kuzen ve gitarcımız Tolga Can Şişman’dan çıktı. Hırvatistan’a 2006’daki gidişimizde 3 konserlik bir turnemiz olacaktı. Bu konser için bizden de bir şeyler götürelim istedik çekiniyorduk açıkçası insanlar sözleri anlamayacaklar acaba ilgileri zayıf kalır mı Türkçe parçalarla alâkalı ama konserden sonra ilgileri baya iyiydi. Bu seferde bir türkü coverı yapalım dedik benim içime acayip sindi stüdyoda ilk çalışımızda çok içimize sindi sonra da çaldık. Albüm kaydında da bu parçayı yaptık iyide oldu onu koyalım dedik. Hekimoğlu’nun bu kadar dinleneceğini tahmin etmiyorduk.


Sahte Rakı - Hekimoğlu : https://www.youtube.com/watch?v=AChOoFYxbdI


Sahte Rakı - Aşk Bu : https://www.youtube.com/watch?v=nEcKlRF17v0


9- 2018 yılında bir Mostar ziyaretiniz oldu orada Sahte Rakı’dan yeni bir EP beklerken o senemsadece Aşk Bu yayımlandı gerçekten plan bu şekilde miydi?

Biz o gidişimizde altı parça kaydettik yayımladığımız Aşk Bu’da bir önceki kayıttan. Mostar’da kaydettiğimiz parçalarında daha mix mastering süreçleri daha tamamlanmamıştı en azından onu yayımlayalım dedik. İşte son kayıtta 6 parça kaydettik orda da şöyle oldu. Son albümün niye Filtresiz ismiyle yayınlandığının bir anlatımı olucak. Stüdyoyla 4 günlüğüne anlaştık ve dört gün boyunca bir önceki albüm parçaları olan Kredi Kartı, Ferah ve Beni Bekleme parçalarını kaydettik. Çok ilmek ilmek işlediğimiz bir kayıt oldu. Son gün 1 saatimiz kaldı teknisyen arkadaşlara tüm enstrümanları bağlayabilir miyiz birkaç parçamız daha var ve onları da kaydetmek istiyoruz dedim. İşte bu Filtresiz’deki parçalar onlar herkes tek seferde çaldı ve 1 saatte 3 parça kayıt edildi ve diğer parçalara göre iyi bir ivme yakaladı belki ilerde kayıt metodumuzu değiştiririz.


10- Korhan Kodaman’ın 2018 yılında çıkardığı bir albüm de mevcut nasıl tepkiler aldın?

Üniversite zamanında yazdığım ve biraz daha melankolik ve Sahte Rakı’nın içine oturtamadığım ama değerlendirmekte istediğim parçalardı.


11- Sahte Rakı günümüz dijital platformlarına da uyan bir grup, albüm ya da ep’lerini direkt çıkartmak yerine parçalarını hep teker teker yayımlıyor bunda hızlı tüketimin etkisi var mı?

Şöyle ki diğelim 3 parça yayımlayacaksın Spotify hangisini promote edelim diye soruyor ve 1 şarkı seçtiriyor ancak bu durum çıkaracağın parça sayısından alakasız yani 10 parça çıkaracaksan da 1 parça istiyor senden. Tabii biz bunu planlayarak yapmadık ama şarkıların gerek ülke içinde gerek de ülke dışında ne kadar fazla insana ulaşırsa bizim için o kadar kıymetli sonuçta bir köprü kuruyoruz zaten bu müziği yapma amacımız bu daha fazla insanla etkileşime geçmek yani bu aslında bir artı yani daha az parçayla çıkıyor olmak. Mesela bizim albüm planımız hiç yoktu dinleyicilerimiz itti tamamen iyide oldu. Mesela şu aralar Dinçer baya 6-7 parça hazır bir şekilde geldi bende de bir şeyler şu an oturduğumuz 10 parçalık bir albüm çıkartabiliriz ama dinleyiciyi bekletmemek ve sıcak sıcak sunmak adına üçlü şekilde devam edeceğiz gibi.


12- Korhan Kodaman akustik konser vermeyi düşünür mü?

Olabilir mesela geç saate sarkan konserlerde 1-2 parça izin verir misiniz diyorum çocuklara.


Sahte Rakı - Bebek (Akustik) : https://www.youtube.com/watch?v=DcWNqFe5yJ0


13- Müziği her şeyden üstün tutan dinleyicilerden neler bekliyor?

Müzikle olan irtibatlarını, temaslarını kesmesinler. Müzik bir armağan aslında tüm insanlığa iyileştirici bir güzü var. Kabuklarımızdan sıyrılmamızı sağlayan, bizi bir araya getiren daha sıkı bağlayan, içimizdeki özü yakalamamızı sağlayan bir olgu kesinlikle. Metaldir, bluesdur bir şekilde her müzik tarzından her insanın etkileneceği kendine çıkaracağı bir şeyler var bunu yakalaması lazım. Çok kıymetli ve hâlâ saf olan bir şey. Çok müzik dinleyelim çok üretelim birbirimizle etkileşimde olalım. Bunlar olduğu zaman dünya çok daha güzel bir yer olacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder